Turkish
Etymology
Literally, “to hold ear”.
Verb
kulak tutmak (third-person singular simple present kulak tutar)
- (transitive, idiomatic) to listen carefully [with dative]
- Synonym: kulak vermek
Conjugation
Conjugation of kulak tutmak
| positive conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
kulak tutarım
|
kulak tutarsın
|
kulak tutar
|
kulak tutarız
|
kulak tutarsınız
|
kulak tutarlar
|
| past
|
kulak tutarmışım
|
kulak tutarmışsın
|
kulak tutarmış
|
kulak tutarmışız
|
kulak tutarmışsınız
|
kulak tutarlarmış
|
| inferential
|
kulak tutardım
|
kulak tutardın
|
kulak tutardı
|
kulak tutardık
|
kulak tutardınız
|
kulak tutarlardı
|
| conditional
|
kulak tutarsam
|
kulak tutarsan
|
kulak tutarsa
|
kulak tutarsak
|
kulak tutarsanız
|
kulak tutarlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
kulak tutuyorum
|
kulak tutuyorsun
|
kulak tutuyor
|
kulak tutuyoruz
|
kulak tutuyorsunuz
|
kulak tutuyorlar
|
| past
|
kulak tutuyormuşum
|
kulak tutuyormuşsun
|
kulak tutuyormuş
|
kulak tutuyormuşuz
|
kulak tutuyormuşsunuz
|
kulak tutuyorlarmış
|
| inferential
|
kulak tutuyordum
|
kulak tutuyordun
|
kulak tutuyordu
|
kulak tutuyorduk
|
kulak tutuyordunuz
|
kulak tutuyorlardı
|
| conditional
|
kulak tutuyorsam
|
kulak tutuyorsan
|
kulak tutuyorsa
|
kulak tutuyorsak
|
kulak tutuyorsanız
|
kulak tutuyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
kulak tutmuşum
|
kulak tutmuşsun
|
kulak tutmuş
|
kulak tutmuşuz
|
kulak tutmuşsunuz
|
kulak tutmuşlar
|
| past
|
kulak tutmuşmuşum
|
kulak tutmuşmuşsun
|
kulak tutmuşmuş
|
kulak tutmuşmuşuz
|
kulak tutmuşmuşsunuz
|
kulak tutmuşlarmış
|
| inferential
|
kulak tutmuştum
|
kulak tutmuştun
|
kulak tutmuştu
|
kulak tutmuştuk
|
kulak tutmuştunuz
|
kulak tutmuşlardı
|
| conditional
|
kulak tutmuşsam
|
kulak tutmuşsan
|
kulak tutmuşsa
|
kulak tutmuşsak
|
kulak tutmuşsanız
|
kulak tutmuşlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
kulak tutacağım
|
kulak tutacaksın
|
kulak tutacak
|
kulak tutacağız
|
kulak tutacaksınız
|
kulak tutacaklar
|
| past
|
kulak tutacakmışım
|
kulak tutacakmışsın
|
kulak tutacakmış
|
kulak tutacakmışız
|
kulak tutacakmışsınız
|
kulak tutacaklarmış
|
| inferential
|
kulak tutacaktım
|
kulak tutacaktın
|
kulak tutacaktı
|
kulak tutacaktık
|
kulak tutacaktınız
|
kulak tutacaklardı
|
| conditional
|
kulak tutacaksam
|
kulak tutacaksan
|
kulak tutacaksa
|
kulak tutacaksak
|
kulak tutacaksanız
|
kulak tutacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
kulak tutmaktayım
|
kulak tutmaktasın
|
kulak tutmakta
|
kulak tutmaktayız
|
kulak tutmaktasınız
|
kulak tutmaktalar
|
| past
|
kulak tutmaktaymışım
|
kulak tutmaktaymışsın
|
kulak tutmaktaymış
|
kulak tutmaktaymışız
|
kulak tutmaktaymışsınız
|
kulak tutmaktalarmış
|
| inferential
|
kulak tutmaktaydım
|
kulak tutmaktaydın
|
kulak tutmaktaydı
|
kulak tutmaktaydık
|
kulak tutmaktaydınız
|
kulak tutmaktalardı
|
| conditional
|
kulak tutmaktaysam
|
kulak tutmaktaysan
|
kulak tutmaktaysa
|
kulak tutmaktaysak
|
kulak tutmaktaysanız
|
kulak tutmaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
kulak tutmalıyım
|
kulak tutmalısın
|
kulak tutmalı
|
kulak tutmalıyız
|
kulak tutmalısınız
|
kulak tutmalılar
|
| past
|
kulak tutmalıymışım
|
kulak tutmalıymışsın
|
kulak tutmalıymış
|
kulak tutmalıymışız
|
kulak tutmalıymışsınız
|
kulak tutmalılarmış
|
| inferential
|
kulak tutmalıydım
|
kulak tutmalıydın
|
kulak tutmalıydı
|
kulak tutmalıydık
|
kulak tutmalıydınız
|
kulak tutmalılardı
|
| conditional
|
kulak tutmalıysam
|
kulak tutmalıysan
|
kulak tutmalıysa
|
kulak tutmalıysak
|
kulak tutmalıysanız
|
kulak tutmalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
kulak tuttum
|
kulak tuttun
|
kulak tuttu
|
kulak tuttuk
|
kulak tuttunuz
|
kulak tuttular
|
| conditional
|
kulak tuttuysam
|
kulak tuttuysan
|
kulak tuttuysa
|
kulak tuttuysak
|
kulak tuttuysanız
|
kulak tuttularsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
kulak tutsam
|
kulak tutsan
|
kulak tutsa
|
kulak tutsak
|
kulak tutsanız
|
kulak tutsalar
|
| past
|
kulak tutsaymışım
|
kulak tutsaymışsın
|
kulak tutsaymış
|
kulak tutsaymışız
|
kulak tutsaymışsınız
|
kulak tutsalarmış
|
| inferential
|
kulak tutsaydım
|
kulak tutsaydın
|
kulak tutsaydı
|
kulak tutsaydık
|
kulak tutsaydınız
|
kulak tutsalardı
|
| optative
|
kulak tutayım
|
kulak tutasın
|
kulak tuta
|
kulak tutalım
|
kulak tutasınız
|
kulak tutalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
kulak tut
|
kulak tutsun
|
—
|
kulak tutun
|
kulak tutsunlar
|
| formal
|
—
|
kulak tutunuz
|
—
|
—
|
kulak tutunuz
|
—
|
| informal
|
—
|
kulak tutsana
|
—
|
—
|
kulak tutsanıza
|
—
|
| infinitive
|
kulak tutmak
|
| verbal noun
|
kulak tutma
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
kulak tutan
|
| perfective
|
kulak tutmuş
|
| prospective
|
kulak tutacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
kulak tuttuğum
|
kulak tuttuğun
|
kulak tuttuğu
|
kulak tuttuğumuz
|
kulak tuttuğunuz
|
kulak tuttukları
|
| prospective
|
kulak tutacağım
|
kulak tutacağın
|
kulak tutacağı
|
kulak tutacağımız
|
kulak tutacağınız
|
kulak tutacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
kulak tutarken1
|
| specific
|
kulak tutunca
|
| "and"
|
kulak tutup
|
| "since"
|
kulak tutalı
|
| "until"
|
kulak tutasıya
|
| "as long as"
|
kulak tuttukça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
kulak tutarak
|
| reduplicated
|
kulak tuta tuta
|
| "as if"
|
kulak tutarcasına1
|
negative conjugation
| negative conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
kulak tutmam
|
kulak tutmazsın
|
kulak tutmaz
|
kulak tutmayız
|
kulak tutmazsınız
|
kulak tutmazlar
|
| past
|
kulak tutmazmışım
|
kulak tutmazmışsın
|
kulak tutmazmış
|
kulak tutmazmışız
|
kulak tutmazmışsınız
|
kulak tutmazlarmış
|
| inferential
|
kulak tutmazdım
|
kulak tutmazdın
|
kulak tutmazdı
|
kulak tutmazdık
|
kulak tutmazdınız
|
kulak tutmazlardı
|
| conditional
|
kulak tutmazsam
|
kulak tutmazsan
|
kulak tutmazsa
|
kulak tutmazsak
|
kulak tutmazsanız
|
kulak tutmazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
kulak tutmuyorum
|
kulak tutmuyorsun
|
kulak tutmuyor
|
kulak tutmuyoruz
|
kulak tutmuyorsunuz
|
kulak tutmuyorlar
|
| past
|
kulak tutmuyormuşum
|
kulak tutmuyormuşsun
|
kulak tutmuyormuş
|
kulak tutmuyormuşuz
|
kulak tutmuyormuşsunuz
|
kulak tutmuyorlarmış
|
| inferential
|
kulak tutmuyordum
|
kulak tutmuyordun
|
kulak tutmuyordu
|
kulak tutmuyorduk
|
kulak tutmuyordunuz
|
kulak tutmuyorlardı
|
| conditional
|
kulak tutmuyorsam
|
kulak tutmuyorsan
|
kulak tutmuyorsa
|
kulak tutmuyorsak
|
kulak tutmuyorsanız
|
kulak tutmuyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
kulak tutmamışım
|
kulak tutmamışsın
|
kulak tutmamış
|
kulak tutmamışız
|
kulak tutmamışsınız
|
kulak tutmamışlar
|
| past
|
kulak tutmamışmışım
|
kulak tutmamışmışsın
|
kulak tutmamışmış
|
kulak tutmamışmışız
|
kulak tutmamışmışsınız
|
kulak tutmamışlarmış
|
| inferential
|
kulak tutmamıştım
|
kulak tutmamıştın
|
kulak tutmamıştı
|
kulak tutmamıştık
|
kulak tutmamıştınız
|
kulak tutmamışlardı
|
| conditional
|
kulak tutmamışsam
|
kulak tutmamışsan
|
kulak tutmamışsa
|
kulak tutmamışsak
|
kulak tutmamışsanız
|
kulak tutmamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
kulak tutmayacağım
|
kulak tutmayacaksın
|
kulak tutmayacak
|
kulak tutmayacağız
|
kulak tutmayacaksınız
|
kulak tutmayacaklar
|
| past
|
kulak tutmayacakmışım
|
kulak tutmayacakmışsın
|
kulak tutmayacakmış
|
kulak tutmayacakmışız
|
kulak tutmayacakmışsınız
|
kulak tutmayacaklarmış
|
| inferential
|
kulak tutmayacaktım
|
kulak tutmayacaktın
|
kulak tutmayacaktı
|
kulak tutmayacaktık
|
kulak tutmayacaktınız
|
kulak tutmayacaklardı
|
| conditional
|
kulak tutmayacaksam
|
kulak tutmayacaksan
|
kulak tutmayacaksa
|
kulak tutmayacaksak
|
kulak tutmayacaksanız
|
kulak tutmayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
kulak tutmamaktayım
|
kulak tutmamaktasın
|
kulak tutmamakta
|
kulak tutmamaktayız
|
kulak tutmamaktasınız
|
kulak tutmamaktalar
|
| past
|
kulak tutmamaktaymışım
|
kulak tutmamaktaymışsın
|
kulak tutmamaktaymış
|
kulak tutmamaktaymışız
|
kulak tutmamaktaymışsınız
|
kulak tutmamaktalarmış
|
| inferential
|
kulak tutmamaktaydım
|
kulak tutmamaktaydın
|
kulak tutmamaktaydı
|
kulak tutmamaktaydık
|
kulak tutmamaktaydınız
|
kulak tutmamaktalardı
|
| conditional
|
kulak tutmamaktaysam
|
kulak tutmamaktaysan
|
kulak tutmamaktaysa
|
kulak tutmamaktaysak
|
kulak tutmamaktaysanız
|
kulak tutmamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
kulak tutmamalıyım
|
kulak tutmamalısın
|
kulak tutmamalı
|
kulak tutmamalıyız
|
kulak tutmamalısınız
|
kulak tutmamalılar
|
| past
|
kulak tutmamalıymışım
|
kulak tutmamalıymışsın
|
kulak tutmamalıymış
|
kulak tutmamalıymışız
|
kulak tutmamalıymışsınız
|
kulak tutmamalılarmış
|
| inferential
|
kulak tutmamalıydım
|
kulak tutmamalıydın
|
kulak tutmamalıydı
|
kulak tutmamalıydık
|
kulak tutmamalıydınız
|
kulak tutmamalılardı
|
| conditional
|
kulak tutmamalıysam
|
kulak tutmamalıysan
|
kulak tutmamalıysa
|
kulak tutmamalıysak
|
kulak tutmamalıysanız
|
kulak tutmamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
kulak tutmadım
|
kulak tutmadın
|
kulak tutmadı
|
kulak tutmadık
|
kulak tutmadınız
|
kulak tutmadılar
|
| conditional
|
kulak tutmadıysam
|
kulak tutmadıysan
|
kulak tutmadıysa
|
kulak tutmadıysak
|
kulak tutmadıysanız
|
kulak tutmadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
kulak tutmasam
|
kulak tutmasan
|
kulak tutmasa
|
kulak tutmasak
|
kulak tutmasanız
|
kulak tutmasalar
|
| past
|
kulak tutmasaymışım
|
kulak tutmasaymışsın
|
kulak tutmasaymış
|
kulak tutmasaymışız
|
kulak tutmasaymışsınız
|
kulak tutmasalarmış
|
| inferential
|
kulak tutmasaydım
|
kulak tutmasaydın
|
kulak tutmasaydı
|
kulak tutmasaydık
|
kulak tutmasaydınız
|
kulak tutmasalardı
|
| optative
|
kulak tutmayayım
|
kulak tutmayasın
|
kulak tutmaya
|
kulak tutmayalım
|
kulak tutmayasınız
|
kulak tutmayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
kulak tutma
|
kulak tutmasın
|
—
|
kulak tutmayın
|
kulak tutmasınlar
|
| formal
|
—
|
kulak tutmayınız
|
—
|
—
|
kulak tutmayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
kulak tutmasana
|
—
|
—
|
kulak tutmasanıza
|
—
|
| infinitive
|
kulak tutmamak
|
| verbal noun
|
kulak tutmama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
kulak tutmayan
|
| perfective
|
kulak tutmamış
|
| prospective
|
kulak tutmayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
kulak tutmadığım
|
kulak tutmadığın
|
kulak tutmadığı
|
kulak tutmadığımız
|
kulak tutmadığınız
|
kulak tutmadıkları
|
| prospective
|
kulak tutmayacağım
|
kulak tutmayacağın
|
kulak tutmayacağı
|
kulak tutmayacağımız
|
kulak tutmayacağınız
|
kulak tutmayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
kulak tutmazken1
|
| specific
|
kulak tutmayınca
|
| "and"
|
kulak tutmayıp
|
| "since"
|
kulak tutmayalı
|
| "until"
|
kulak tutmayasıya
|
| "as long as"
|
kulak tutmadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
kulak tutmayarak
|
| reduplicated
|
kulak tutmaya tutmaya
|
| "as if"
|
kulak tutmazcasına1
|
potential conjugation
| potential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
kulak tutabilirim
|
kulak tutabilirsin
|
kulak tutabilir
|
kulak tutabiliriz
|
kulak tutabilirsiniz
|
kulak tutabilirler
|
| past
|
kulak tutabilirmişim
|
kulak tutabilirmişsin
|
kulak tutabilirmiş
|
kulak tutabilirmişiz
|
kulak tutabilirmişsiniz
|
kulak tutabilirlermiş
|
| inferential
|
kulak tutabilirdim
|
kulak tutabilirdin
|
kulak tutabilirdi
|
kulak tutabilirdik
|
kulak tutabilirdiniz
|
kulak tutabilirlerdi
|
| conditional
|
kulak tutabilirsem
|
kulak tutabilirsen
|
kulak tutabilirse
|
kulak tutabilirsek
|
kulak tutabilirseniz
|
kulak tutabilirlerse
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
kulak tutabiliyorum
|
kulak tutabiliyorsun
|
kulak tutabiliyor
|
kulak tutabiliyoruz
|
kulak tutabiliyorsunuz
|
kulak tutabiliyorlar
|
| past
|
kulak tutabiliyormuşum
|
kulak tutabiliyormuşsun
|
kulak tutabiliyormuş
|
kulak tutabiliyormuşuz
|
kulak tutabiliyormuşsunuz
|
kulak tutabiliyorlarmış
|
| inferential
|
kulak tutabiliyordum
|
kulak tutabiliyordun
|
kulak tutabiliyordu
|
kulak tutabiliyorduk
|
kulak tutabiliyordunuz
|
kulak tutabiliyorlardı
|
| conditional
|
kulak tutabiliyorsam
|
kulak tutabiliyorsan
|
kulak tutabiliyorsa
|
kulak tutabiliyorsak
|
kulak tutabiliyorsanız
|
kulak tutabiliyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
kulak tutabilmişim
|
kulak tutabilmişsin
|
kulak tutabilmiş
|
kulak tutabilmişiz
|
kulak tutabilmişsiniz
|
kulak tutabilmişler
|
| past
|
kulak tutabilmişmişim
|
kulak tutabilmişmişsin
|
kulak tutabilmişmiş
|
kulak tutabilmişmişiz
|
kulak tutabilmişmişsiniz
|
kulak tutabilmişlermiş
|
| inferential
|
kulak tutabilmiştim
|
kulak tutabilmiştin
|
kulak tutabilmişti
|
kulak tutabilmiştik
|
kulak tutabilmiştiniz
|
kulak tutabilmişlerdi
|
| conditional
|
kulak tutabilmişsem
|
kulak tutabilmişsen
|
kulak tutabilmişse
|
kulak tutabilmişsek
|
kulak tutabilmişseniz
|
kulak tutabilmişlerse
|
| future
|
future
|
simple
|
kulak tutabileceğim
|
kulak tutabileceksin
|
kulak tutabilecek
|
kulak tutabileceğiz
|
kulak tutabileceksiniz
|
kulak tutabilecekler
|
| past
|
kulak tutabilecekmişim
|
kulak tutabilecekmişsin
|
kulak tutabilecekmiş
|
kulak tutabilecekmişiz
|
kulak tutabilecekmişsiniz
|
kulak tutabileceklermiş
|
| inferential
|
kulak tutabilecektim
|
kulak tutabilecektin
|
kulak tutabilecekti
|
kulak tutabilecektik
|
kulak tutabilecektiniz
|
kulak tutabileceklerdi
|
| conditional
|
kulak tutabileceksem
|
kulak tutabileceksen
|
kulak tutabilecekse
|
kulak tutabileceksek
|
kulak tutabilecekseniz
|
kulak tutabileceklerse
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
kulak tutabilmekteyim
|
kulak tutabilmektesin
|
kulak tutabilmekte
|
kulak tutabilmekteyiz
|
kulak tutabilmektesiniz
|
kulak tutabilmekteler
|
| past
|
kulak tutabilmekteymişim
|
kulak tutabilmekteymişsin
|
kulak tutabilmekteymiş
|
kulak tutabilmekteymişiz
|
kulak tutabilmekteymişsiniz
|
kulak tutabilmektelermiş
|
| inferential
|
kulak tutabilmekteydim
|
kulak tutabilmekteydin
|
kulak tutabilmekteydi
|
kulak tutabilmekteydik
|
kulak tutabilmekteydiniz
|
kulak tutabilmektelerdi
|
| conditional
|
kulak tutabilmekteysem
|
kulak tutabilmekteysen
|
kulak tutabilmekteyse
|
kulak tutabilmekteysek
|
kulak tutabilmekteyseniz
|
kulak tutabilmektelerse
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
kulak tutabilmeliyim
|
kulak tutabilmelisin
|
kulak tutabilmeli
|
kulak tutabilmeliyiz
|
kulak tutabilmelisiniz
|
kulak tutabilmeliler
|
| past
|
kulak tutabilmeliymişim
|
kulak tutabilmeliymişsin
|
kulak tutabilmeliymiş
|
kulak tutabilmeliymişiz
|
kulak tutabilmeliymişsiniz
|
kulak tutabilmelilermiş
|
| inferential
|
kulak tutabilmeliydim
|
kulak tutabilmeliydin
|
kulak tutabilmeliydi
|
kulak tutabilmeliydik
|
kulak tutabilmeliydiniz
|
kulak tutabilmelilerdi
|
| conditional
|
kulak tutabilmeliysem
|
kulak tutabilmeliysen
|
kulak tutabilmeliyse
|
kulak tutabilmeliysek
|
kulak tutabilmeliyseniz
|
kulak tutabilmelilerse
|
| past
|
past
|
simple
|
kulak tutabildim
|
kulak tutabildin
|
kulak tutabildi
|
kulak tutabildik
|
kulak tutabildiniz
|
kulak tutabildiler
|
| conditional
|
kulak tutabildiysem
|
kulak tutabildiysen
|
kulak tutabildiyse
|
kulak tutabildiysek
|
kulak tutabildiyseniz
|
kulak tutabildilerse
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
kulak tutabilsem
|
kulak tutabilsen
|
kulak tutabilse
|
kulak tutabilsek
|
kulak tutabilseniz
|
kulak tutabilseler
|
| past
|
kulak tutabilseymişim
|
kulak tutabilseymişsin
|
kulak tutabilseymiş
|
kulak tutabilseymişiz
|
kulak tutabilseymişsiniz
|
kulak tutabilselermiş
|
| inferential
|
kulak tutabilseydim
|
kulak tutabilseydin
|
kulak tutabilseydi
|
kulak tutabilseydik
|
kulak tutabilseydiniz
|
kulak tutabilselerdi
|
| optative
|
kulak tutabileyim
|
kulak tutabilesin
|
kulak tutabile
|
kulak tutabilelim
|
kulak tutabilesiniz
|
kulak tutabileler
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
kulak tutabil
|
kulak tutabilsin
|
—
|
kulak tutabilin
|
kulak tutabilsinler
|
| formal
|
—
|
kulak tutabiliniz
|
—
|
—
|
kulak tutabiliniz
|
—
|
| informal
|
—
|
kulak tutabilsene
|
—
|
—
|
kulak tutabilsenize
|
—
|
| infinitive
|
kulak tutabilmek
|
| verbal noun
|
kulak tutabilme
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
kulak tutabilen
|
| perfective
|
kulak tutabilmiş
|
| prospective
|
kulak tutabilecek
|
| personal participle
|
non-prospective
|
kulak tutabildiğim
|
kulak tutabildiğin
|
kulak tutabildiği
|
kulak tutabildiğimiz
|
kulak tutabildiğiniz
|
kulak tutabildikleri
|
| prospective
|
kulak tutabileceğim
|
kulak tutabileceğin
|
kulak tutabileceği
|
kulak tutabileceğimiz
|
kulak tutabileceğiniz
|
kulak tutabilecekleri
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
kulak tutabilirken1
|
| specific
|
kulak tutabilince
|
| "and"
|
kulak tutabilip
|
| "since"
|
kulak tutabileli
|
| "until"
|
kulak tutabilesiye
|
| "as long as"
|
kulak tutabildikçe
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
kulak tutabilerek
|
| reduplicated
|
kulak tutabile tutabile
|
| "as if"
|
kulak tutabilircesine1
|
impotential conjugation
| impotential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
kulak tutamam
|
kulak tutamazsın
|
kulak tutamaz
|
kulak tutamayız
|
kulak tutamazsınız
|
kulak tutamazlar
|
| past
|
kulak tutamazmışım
|
kulak tutamazmışsın
|
kulak tutamazmış
|
kulak tutamazmışız
|
kulak tutamazmışsınız
|
kulak tutamazlarmış
|
| inferential
|
kulak tutamazdım
|
kulak tutamazdın
|
kulak tutamazdı
|
kulak tutamazdık
|
kulak tutamazdınız
|
kulak tutamazlardı
|
| conditional
|
kulak tutamazsam
|
kulak tutamazsan
|
kulak tutamazsa
|
kulak tutamazsak
|
kulak tutamazsanız
|
kulak tutamazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
kulak tutamıyorum
|
kulak tutamıyorsun
|
kulak tutamıyor
|
kulak tutamıyoruz
|
kulak tutamıyorsunuz
|
kulak tutamıyorlar
|
| past
|
kulak tutamıyormuşum
|
kulak tutamıyormuşsun
|
kulak tutamıyormuş
|
kulak tutamıyormuşuz
|
kulak tutamıyormuşsunuz
|
kulak tutamıyorlarmış
|
| inferential
|
kulak tutamıyordum
|
kulak tutamıyordun
|
kulak tutamıyordu
|
kulak tutamıyorduk
|
kulak tutamıyordunuz
|
kulak tutamıyorlardı
|
| conditional
|
kulak tutamıyorsam
|
kulak tutamıyorsan
|
kulak tutamıyorsa
|
kulak tutamıyorsak
|
kulak tutamıyorsanız
|
kulak tutamıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
kulak tutamamışım
|
kulak tutamamışsın
|
kulak tutamamış
|
kulak tutamamışız
|
kulak tutamamışsınız
|
kulak tutamamışlar
|
| past
|
kulak tutamamışmışım
|
kulak tutamamışmışsın
|
kulak tutamamışmış
|
kulak tutamamışmışız
|
kulak tutamamışmışsınız
|
kulak tutamamışlarmış
|
| inferential
|
kulak tutamamıştım
|
kulak tutamamıştın
|
kulak tutamamıştı
|
kulak tutamamıştık
|
kulak tutamamıştınız
|
kulak tutamamışlardı
|
| conditional
|
kulak tutamamışsam
|
kulak tutamamışsan
|
kulak tutamamışsa
|
kulak tutamamışsak
|
kulak tutamamışsanız
|
kulak tutamamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
kulak tutamayacağım
|
kulak tutamayacaksın
|
kulak tutamayacak
|
kulak tutamayacağız
|
kulak tutamayacaksınız
|
kulak tutamayacaklar
|
| past
|
kulak tutamayacakmışım
|
kulak tutamayacakmışsın
|
kulak tutamayacakmış
|
kulak tutamayacakmışız
|
kulak tutamayacakmışsınız
|
kulak tutamayacaklarmış
|
| inferential
|
kulak tutamayacaktım
|
kulak tutamayacaktın
|
kulak tutamayacaktı
|
kulak tutamayacaktık
|
kulak tutamayacaktınız
|
kulak tutamayacaklardı
|
| conditional
|
kulak tutamayacaksam
|
kulak tutamayacaksan
|
kulak tutamayacaksa
|
kulak tutamayacaksak
|
kulak tutamayacaksanız
|
kulak tutamayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
kulak tutamamaktayım
|
kulak tutamamaktasın
|
kulak tutamamakta
|
kulak tutamamaktayız
|
kulak tutamamaktasınız
|
kulak tutamamaktalar
|
| past
|
kulak tutamamaktaymışım
|
kulak tutamamaktaymışsın
|
kulak tutamamaktaymış
|
kulak tutamamaktaymışız
|
kulak tutamamaktaymışsınız
|
kulak tutamamaktalarmış
|
| inferential
|
kulak tutamamaktaydım
|
kulak tutamamaktaydın
|
kulak tutamamaktaydı
|
kulak tutamamaktaydık
|
kulak tutamamaktaydınız
|
kulak tutamamaktalardı
|
| conditional
|
kulak tutamamaktaysam
|
kulak tutamamaktaysan
|
kulak tutamamaktaysa
|
kulak tutamamaktaysak
|
kulak tutamamaktaysanız
|
kulak tutamamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
kulak tutamamalıyım
|
kulak tutamamalısın
|
kulak tutamamalı
|
kulak tutamamalıyız
|
kulak tutamamalısınız
|
kulak tutamamalılar
|
| past
|
kulak tutamamalıymışım
|
kulak tutamamalıymışsın
|
kulak tutamamalıymış
|
kulak tutamamalıymışız
|
kulak tutamamalıymışsınız
|
kulak tutamamalılarmış
|
| inferential
|
kulak tutamamalıydım
|
kulak tutamamalıydın
|
kulak tutamamalıydı
|
kulak tutamamalıydık
|
kulak tutamamalıydınız
|
kulak tutamamalılardı
|
| conditional
|
kulak tutamamalıysam
|
kulak tutamamalıysan
|
kulak tutamamalıysa
|
kulak tutamamalıysak
|
kulak tutamamalıysanız
|
kulak tutamamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
kulak tutamadım
|
kulak tutamadın
|
kulak tutamadı
|
kulak tutamadık
|
kulak tutamadınız
|
kulak tutamadılar
|
| conditional
|
kulak tutamadıysam
|
kulak tutamadıysan
|
kulak tutamadıysa
|
kulak tutamadıysak
|
kulak tutamadıysanız
|
kulak tutamadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
kulak tutamasam
|
kulak tutamasan
|
kulak tutamasa
|
kulak tutamasak
|
kulak tutamasanız
|
kulak tutamasalar
|
| past
|
kulak tutamasaymışım
|
kulak tutamasaymışsın
|
kulak tutamasaymış
|
kulak tutamasaymışız
|
kulak tutamasaymışsınız
|
kulak tutamasalarmış
|
| inferential
|
kulak tutamasaydım
|
kulak tutamasaydın
|
kulak tutamasaydı
|
kulak tutamasaydık
|
kulak tutamasaydınız
|
kulak tutamasalardı
|
| optative
|
kulak tutamayayım
|
kulak tutamayasın
|
kulak tutamaya
|
kulak tutamayalım
|
kulak tutamayasınız
|
kulak tutamayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
kulak tutama
|
kulak tutamasın
|
—
|
kulak tutamayın
|
kulak tutamasınlar
|
| formal
|
—
|
kulak tutamayınız
|
—
|
—
|
kulak tutamayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
kulak tutamasana
|
—
|
—
|
kulak tutamasanıza
|
—
|
| infinitive
|
kulak tutamamak
|
| verbal noun
|
kulak tutamama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
kulak tutamayan
|
| perfective
|
kulak tutamamış
|
| prospective
|
kulak tutamayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
kulak tutamadığım
|
kulak tutamadığın
|
kulak tutamadığı
|
kulak tutamadığımız
|
kulak tutamadığınız
|
kulak tutamadıkları
|
| prospective
|
kulak tutamayacağım
|
kulak tutamayacağın
|
kulak tutamayacağı
|
kulak tutamayacağımız
|
kulak tutamayacağınız
|
kulak tutamayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
kulak tutamazken1
|
| specific
|
kulak tutamayınca
|
| "and"
|
kulak tutamayıp
|
| "since"
|
kulak tutamayalı
|
| "until"
|
kulak tutamayasıya
|
| "as long as"
|
kulak tutamadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
kulak tutamayarak
|
| reduplicated
|
kulak tutamaya tutamaya
|
| "as if"
|
kulak tutamazcasına1
|
|
1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.
Further reading